Estetik Ameliyatın Dini Hükmü
Estetik Ameliyatın Dini Hükmü
Estetik Ameliyatın Dini Hükmü
Din İşleri Yüksek Kurulu, 28.11.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç. Dr. Şamil DAĞCI’nın başkanlığında toplandı. Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan “Estetik Ameliyat” konusundaki rapor görüşüldü. Yapılan müzakereler sonunda: İslâm dini, insana özel bir yer vermiş, yaratılış gayesinden başlayarak insanın, dünya hayatından ölüm ve ötesine, bireysel yaşayışından sosyal etkinliklerine, ruh ve duygu aleminden beden ve şekline kadar hayatının her safhasıyla ilgilenmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de insanın yeryüzünde halife olmak üzere (Bakara 2/30) en güzel bir biçimde, ölçülü ve dengeli bir şekilde yaratıldığı (Tîn 95/4), çeşitli nimetler, imkanlar ve güzelliklerle donatıldığı (Beled 90/4,8-10; Mülk 67/23; Nahl 16/8, 12; Hac 22/65; Lokman 31/20) bildirilmiştir. İnsanı en güzel bir şekilde yaratan Yüce Allah, onun makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmesine, güzel görünmesine ve güzelliklerini korumasına izin vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de, iyi ve güzel şeylerin helal, kötü ve çirkin şeylerin ise haram olduğu bildirilmektedir (Mâide 5/4-5). Bir ayette, “De ki: ‘Allah’ın, kulları için yarattığı zîyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?’ De ki: ‘Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.'” buyurulmaktadır (A’râf 7/32).
Hz. Peygamber, güzel giyinme hakkında kendisine yöneltilen bir soruya “Allâh güzeldir, güzelliği sever” şeklinde cevap vermiş (Müslim, İman, 41), kendisi de hayatında daima temiz ve düzenli olmuş, sade ve güzel giyinmeyi, güzel koku sürünmeyi teşvik etmiştir. Buna karşılık İslâm’da, insanın doğuştan getirdiği özellik ve şeklinin değiştirilmesi ve bu amaçla yapılacak her türlü estetik ve tıbbî müdahale hoş karşılanmamış; fıtratı bozmayı hedef alan müdahaleler olarak kabul edilmiştir. Fıtratı bozmayı, yaratılışı değiştirmeyi hedef alan tasarruf ve müdahaleler ise, yasaklanmıştır (Nisa 4/119). Estetik ameliyatlar genel olarak, ya dikkat çekmek, daha güzel görünmek ya da tedavî amacına yönelik olmaktadır.
Dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslâm dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), süslenmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri yontarak seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanları ve yaptıranları kınamıştır (Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libas, 33). Buna karşılık vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir.
Tedavi amaçlı olarak yapılan estetik müdahalelere ise dinimizde izin verilmiştir. Nitekim Arfece adlı sahabî, bir savaşta burnu kopunca, gümüşten bir burun yaptırmış, bunun koku yapması üzerine, altından bir burun yaptırılmasına Hz. Peygamber müsaade etmiştir (Ebû Dâvûd, Hatem, 7; Tirmizî, Libâs, 31). Buna göre hastalık sebebiyle saçları dökülenler, kaza sonucu burun, kulak, göz gibi organlarını kaybedenler veya vücudunda doğuştan yada sonradan meydana gelen şekil bozuklukları bulunanların estetik ameliyat yaptırmaları bir tür tedavi olup, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilemez.
Yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında; Estetik ameliyatın; a) salim fıtratı bozmak kastı olmamak, b) yapılmasında bir yarar veya yapılmamasında mevcut bir zarar bulunmak, c) hile, aldatma veya karşı cinse benzeme kastı bulunmamak, d) hukukî karışıklığa ve yanlış anlamaya yol açmamak,
kaydıyla bir tür tedavî olarak yaptırılmasında sakınca olmadığına karar verildi.
Estetik yaptırmak Kur’anda geçiyor mu?
Kur’an-ı Kerim’de doğrudan “estetik ameliyat” gibi bir ifade bulunmamaktadır çünkü bu terim modern tıbbi terminolojide kullanılan bir kavramdır. Ancak, İslam’da vücudun şekli veya görünümüyle ilgili bazı prensipler ve temel ilkeler bulunmaktadır. Bu prensipler çerçevesinde, bazı durumlarda estetik ameliyatların yapılmasına izin verilebilir.
İslam’da vücutla ilgili temel prensipler şunlardır:
- Fıtratı Bozmama İlkesi:
- İslam, insanın yaratılışına saygı gösterilmesini ister. Yani, insanın doğuştan getirdiği fiziksel özelliklerin değiştirilmemesi esastır.
- Makul ve Tedavi Amaçlı Müdahale:
- Eğer vücutta bir anormallik veya hastalık varsa ve bu durum kişinin fiziksel veya psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyorsa, tedavi amacıyla yapılacak estetik müdahalelere izin verilebilir.
- Yanlış Anlamaya Yol Açmamak:
- Estetik ameliyatların sonucu, dini veya hukuki açıdan sorunlara yol açmamalıdır. Yani, ameliyat sonrası kişi, doğuştan getirdiği özellikleri değiştirdiği için toplumda yanlış anlamalara sebep olmamalıdır.
- Kötü Amaçlı Değişiklikler:
- Yaratılışı değiştirmek veya başkalarına benzemek amacıyla yapılan estetik ameliyatlar İslam’da hoş karşılanmamıştır. Yaratılışın bozulmasını hedefleyen müdahaleler yasaklanmıştır.
Özetle, İslam’da estetik ameliyatların genel olarak tedavi veya kişinin psikolojik iyiliği için yapılmasına izin verilebilir. Ancak, fıtratı bozmak veya kötü niyetli değişiklikler yapmak amacıyla yapılan estetik ameliyatlar hoş karşılanmaz. Bu konuda daha kesin bir yönlendirme için bir din alimi veya dini otoriteye danışmak önemlidir.