Vaktin Önemi ve Onu Boş Yere Harcamanın Zararları
Vaktin Önemi ve Onu Boş Yere Harcamanın Zararları
Vaktin Önemi ve Onu Boş Yere Harcamanın Zararları
İslam’a göre zamanın önemi büyüktür ve onu boşa harcamak ciddi bir kayıptır. Kuran-ı Kerim’de ve hadislerde zamanın değeri ve önemi ile ilgili pek çok ayet ve hadis bulunmaktadır. İşte bu konuda İslam’ın öğretileri:
- “İnsan hüsrandadır.” (İnfitar Suresi, 6): Bu ayette insanın zamanını değerlendirmemesi ve dünya hayatını boşa harcaması üzerinde düşündürülmektedir.
- “Allah’ın yeryüzünde gönderdiği misâkı (öğüt ve emirleri) boşa çıkarmasınlar diye, malları ve canları uğrunda savaşanlar, kâfirler için bir yüksek derece ve mağfiret vardır.” (Enfal Suresi, 72): Bu ayette zamanı Allah’ın emirlerini yerine getirmek için değerlendirmenin önemi vurgulanmaktadır.
- “Bir gün öyle bir geçer ki, ne kazanç artar, ne de zarar azalır.” (Hadis, Tirmizi): Zamanın değerini belirtmektedir. Her gün geçtiğinde kazanç ve kayıpların değişmeyeceğini hatırlatır.
- “İki nimet vardır ki, insanlar çoğu zamanında onları mahrum olunca fark ederler: Sağlık ve boş zaman.” (Hadis, Bukhari): Boş zamanın değeri vurgulanır ve insanların sık sık bu nimetin kıymetini bilmedikleri ifade edilir.
- “Bir kimse kalkıp da hangi işi yapmak istiyor diye hesap yapmadan oturursa, kalkıp yapacağı işi hâlâ düşünür ve sonra yaparsa işte o kimse ibadet yapmış olur.” (Hadis, İbn Mâce): Zamanı değerlendirmenin bir yolu da hedef belirlemektir. İnsan, ne yapmak istediğine karar verip ona göre hareket etmelidir.
İslam’a göre zaman, dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatan bir vesiledir. İnsanların bu zamanı Allah’ın emirlerini yerine getirerek değerlendirmesi önerilir. Zamanın faydalı işlere harcanması, kişinin ahiret hayatını da olumlu şekilde etkiler. Boşa harcanan zaman, gelecekte pişmanlık yaşanmasına sebep olabilir. Bu nedenle zamanın bilinçli bir şekilde değerlendirilmesi, İslam’ın öğretileri doğrultusunda önemlidir.
Kur’an-ı Kerim’de Zaman Kavramı, Müslüman ve Zaman
Kur’an-ı Kerim’de zaman kavramı, insanın hayatını düzenleme, ibadet etme, doğru yolu bulma ve ahirete hazırlık yapma sürecinin önemli bir parçası olarak ele alınır. İşte bu konuda Kur’an’da geçen bazı ayetler ve zamanın Müslümanlar için anlamı:
- “Kuşkusuz, insan hüsrandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna; onlar doğru yoldadırlar.” (Al-Asr Suresi, 2-3): Bu ayette insanın zamanının kıymetli olduğuna vurgu yapılır. İman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine doğru yolu gösterip sabır tavsiye edenler kurtuluşa ererler.
- “De ki: ‘Siz, Allah’ın azabından veya Saati’nden daha yakın olan neyi inkâr ediyorsunuz? Eğer doğru sözlü iseniz, sözlerinizde sadık olun!'” (Ebu Cehil’in ardından gelmektedir, Zariyat Suresi, 50): Bu ayette insanların ölüm ve ahiret günü gibi zamanla ilgili gerçekleri inkâr etmelerinin mantıklı olmadığı belirtilir.
- “İnsan için ancak çalıştığı vardır. (Zerre kadar bir hayır) işlerse onu görecektir. (Zerre kadar bir kötülük) işlerse onu görecektir.” (Zilzal Suresi, 7-8): Bu ayette insanın eylemlerinin sonuçlarına zamanın geldiğine dikkat çekilir. Yaptığımız her eylemin bir karşılığı vardır.
- “Rabbinizin ne zaman kopacağını bilemediği günden (Saat’ten) başka bir şey için acele etmeyin. Ondan başka hiçbir şeyin hükmü yalnızca O’na aittir.” (Necm Suresi, 32): Bu ayette insanlara sabretmeleri ve Allah’ın belirlediği zamanı beklemeleri önerilir.
Müslümanlar için zaman, dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatan bir fırsattır. Zamanın doğru şekilde kullanılması, ibadet, ilim, sadaka, yardımlaşma gibi iyi işler için harcanması teşvik edilir. İnsan, zamanı boşa harcamamalı, ibadetlerle, iyi davranışlarla, ilimle ve yardımlaşma ile değerlendirmelidir. Zaman aynı zamanda ahiret hayatına hazırlık yapma fırsatıdır ve Müslümanlar için hayırlı işler yapmanın bir vesilesidir.
Allah’a göre zaman nasıl geçiyor?
Allah’a göre zaman, insanlar için geçerli olan dünya zamanından farklı bir boyutta ve anlayışta olup insanların kavrayışının ötesindedir. Kuran-ı Kerim’de Allah’ın zamanla ilgili olduğuna dair belirli ayetler bulunsa da, bu konu insan aklının sınırları ötesindedir. Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve zaman, O’nun yaratmış olduğu bir kavramdır. O, zamanın ötesinde olan, sonsuz ve her şeye hâkim olan bir varlıktır.
Bazı ayetlerde, Allah’ın zamanı nasıl algıladığı hakkında fikir edinebiliriz:
- “O, gökleri ve yeri altı günde yarattı; sonra Arş’a istivâ etti. Güneş’i, ay’ı bir hesap ile akarsız bir şekilde akıp gitmekte olan; geceyi ve gündüzü (yaratmış)tır. Her biri belli bir vakit içinde akar. Göğüslerinizden geleni açıkça söylüyorsunuz.” (Yunus Suresi, 3): Bu ayette, yaratılış sürecine dair bir zaman çizelgesi sunulur, ancak bu, Allah’ın zamanı algılamasıyla ilgili değildir.
- “O’nun katında bin yılınız, sizin saydığınız gibi değildir.” (Hac Suresi, 47): Bu ayette, Allah’ın zamanın ölçüsünü insanlar gibi algılamadığı belirtilir. Yani, Allah’ın zaman anlayışı insanlarınkinden farklıdır.
Ancak, bu ayetler Allah’ın zaman algısını insanların algısına göre tanımlamaz. Zamanın nasıl işlediği ve Allah’ın zamanı nasıl gördüğü hakkında tam bir anlayışa sahip değiliz çünkü bu, insan aklının kavrayabileceği bir konu değildir. Allah’ın zaman anlayışı, O’nun yüce ve insanın algısının ötesinde bir boyutta olduğuna inanılır.