Cuma Duasi

Cuma günü biz müslümanlar için bayram kabul edilen önemli bir gündür. 

Söyle ki, bu gün içerisinde öyle bir vakit vardir ki, eger Müslüman o vakte denk gelir de Allah’tan hayirli bir sey isterse, bu istegi kabul olunur.

Gelin bir kaç dua’ya göz atalim:

“Allah’im! Cehennem azabindan, kabir azabindan, Mesih ve Deccal’in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden Sana siginirim.” (Kütüb-i Sitte)

“Allah’im! Fayda vermeyen ilimden, katina yükselmeyen (kabul olunmayan) amelden, huzur bulmayan kalpten ve kulak verilmeyen duadan sana siginirim.” (Taberani)

“Lanetlik seytandan Ulu Allah’a siginirim. O tüm varliklari hükmü altinda tutar ve sinir¬siz derecede cömerttir.”

El Ahzab Sûresi 56. ayet-i kerimede Allah-ü Teâlâ buyurmaktadir ki; “Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler, O’ nu överler. Ey iman edenler! Siz de O’nu övün ve O’na salât ve selam edin, O’ na gönülden teslim olun.”

Allah’im! Darliktan ve üzüntüden sana siginirim. Acizlikten ve tembellikten sana siginirim. Korkakliktan ve cimrilikten sana siginirim. Borcun sikintisindan ve insanlarin baskisindan sana siginirim.” (Cem’ul Fevaid)
Allah”im! Sen beni eksiksiz özürsüz yarattin; çocuktum, büyüttün ve yeterli miktarda rizk verdin bana. Allah”im! Ben, indirdigin ve kendisiyle kullarini müjdeledigin Kitabinda söyle buyurdugunu gördüm: “Ey kendi aleyhlerinde haddi asan kullarim! Allah”in rahmetinden ümit kesmeyin; Allah bütün günahlari bagislar.” (Zümer, 53)

(Allah”im!) Geçmiste benden vuku bulan kötülükleri biliyorsun, hem de benden daha iyi. Amel defterimde aleyhimde siralanan suçlardan dolayi yaziklar olsun bana! Eger her seyi kapsayan affinin hâlime samil olacagini umdugum yerler olmasaydi, (ümitsizlikten) kendimi birakir, helâk olup giderdim.
 
Eger kulun, Rabbinden kaçmasi mümkün olsaydi, senden kaçmaya en lâyik olan benim. Yeryüzünde ve gökte hiçbir sey sana gizli degildir ve sen (kiyamet günü) onlari açiga çikaracaksin. Karsilik verici olarak sen yeterlisin; hesap görücü olarak sen kâfisin.
 
Allah”im! Kaçarsam, beni bulursun; firar edersem, beni yakalarsin. Iste önünde durmaktayim; mütevazi, zelil ve hakir biri olarak. Cezalandiracak olursan, bunu hak etmisimdir ve adaletin bunu gerektirmektedir, ey Rabbim! Affedecek olursan, (buna da sasmam; çünkü) eskiden beri affin hâlime samil olmus, afiyetin beni bürümüstür.

Allah”im! O hâlde, sakli isimlerin ve perdelerin örttügü güzelligin hürmetine senden, bu tahammülsüz cana ve bu güçsüz bedene acimani istiyorum. Günes sicagina dayanamayan bu zayif beden, cehennem atesine nasil dayanabilir?! Yildirim sesine dayanamayan bu güçsüz beden, gazabinin sesine nasil dayanabilir?

Allah”im! O hâlde bana aci. Çünkü ben, hakir bir adamim ve degerim pek azdir. Benim azaba çarptirilmam, zerre kadar saltanatini artiracak degil. Sayet bana azap edilmekle saltanatin artacak olsaydi, azaba karsi senden sabir dilerdim ve böyle bir sey senin olsun isterdim. Fakat saltanat ve mülkün, itaat edenlerin itaatiyle artacak, günahkârlarin günahiyla azalacak olmaktan çok daha büyük, çok daha kalicidir, Allah”im!

O hâlde, ey merhametlilerin en merhametlisi, bana merhamet eyle; ey celâl ve ikram sahibi, günahlarimdan geç ve affinla bana dön (tövbemi kabul buyur). Hiç kusku yok, sen, tövbeyi kabul edensin, rahîmsin.

El-Fâtiha

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu